İslamda Kadının Yeri Hakkında Detaylar

Sohbet islam İslamda Kadının Yeri isimli Çok guzel bir islami sohbet dinlemiştim sitenin ismi neydi tamam hatirladim dini sohbet aramak için googleden arama yaparken sohbetislam.com isimli islami sohbet sitesi dikkatımı çekip girdiğimde Kadın Hakları Nelerdir isimi sohbete denk geldim

 

Ä°SLAMÄ° SOHBET Ä°SLAM VE KADIN HAKLARI

Åžüphesiz geçmiÅŸ incelendiÄŸinde, kadınların tarihin akışı içerisinde erkeklere nazaran daha mahrum ve daha maÄŸdur bir görüntü çizdikleri görülmektedir. Bugün Ä°slam alemindeki bazı olumsuz görünümler, Ä°slam’ın kadına deÄŸer vermediÄŸi gibi haksız görüÅŸlerin ortaya atılmasına sebep olmaktadır.
Ä°slam’da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de eÅŸit derecede Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek de kadın da, yeryüzünü imar etmek ve orada Allah’a kulluk yapmakla sorumludurlar. Ä°slâm’da insanlık ve Allah’a kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadının konumu erkekten farklı deÄŸildir.

Kadın, yaratılış itibariyle erkeÄŸe göre ikinci derecede bir deÄŸere sahip deÄŸildir. Ä°lke olarak insanların en deÄŸerlisi, “takvâda (güzel ÅŸeyler yapma ve kötülüklerden sakınma da) en üstün olanıdır” (el-Hucurât 49/13) Kurân-ı Kerim’de, farklı fizyolojik ve psikolojik yapıya sahip olan kadın ve erkekten biri diÄŸerinden daha üstün veya ikisi birbirine eÅŸit tutulmak yerine, birbirinin tamamlayıcısı kabul edilmiÅŸtir. (el-Bakara 2/187)

“Ben, erkek olsun, kadın olsun (ki hep birbirinizdensiniz) içinizden hiçbir çalışanın çalışmasını zayi etmeyeceÄŸim. (Al-i Ä°mran, 3/195) ve “O’nun varlığının delillerinden (Allah’ın ayetlerinden) biri de kendileriyle kaynaÅŸmanız için size kendi nefislerinizden eÅŸler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koymasıdır. Åžüphesiz bunda, düÅŸünen bir toplum için ibretler vardır.” (Rum, 30/21) âyet-i kerimeleri, Ä°slam’a göre kadının bir insan olarak asla ikinci sınıf olmadığını ifade etmektedir.

Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim; “Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.” (Bakara, 2/187) beyanıyla da erkek ve kadının insan olarak birbirlerine olan ihtiyaçlarına açık bir ÅŸekilde dikkat çekmektedir.

islami sohbet dininin kadına tanıdığı hakların deÄŸer ve önemini daha iyi kavrayabilmek için Ä°slâm’dan önceki çeÅŸitli toplum ve medeniyetlerde kadının durumu çok iyi deÄŸerlendirilmelidir. Kadının insan olup olmadığının, rûhunun bulunup bulunmadığının tartışıldığı, tamamen erkeÄŸe tabi olduÄŸu ve sürekli vesayet altında bulunduÄŸu, hatta mirastan hisse alması bir yana, kendisinin bile miras malı gibi deÄŸerlendirildiÄŸi bir dönemde, yüce Ä°slam dini; kadının da insan olduÄŸunu beyan etmiÅŸ, mirastaki haklarını ortaya koymuÅŸ, onu sadece emir alan deÄŸil, yerine göre emir veren konumuna yükseltmiÅŸ ve kadını olması gereken yere koymuÅŸtur.

Hz. Peygamberin; kadınlardan ayrıca biat alması ve bu hâdisenin Kur’an-ı Kerim’de açıkça yer alması, (Mümtehine, 60/13) Ä°slam’a göre kadın iradesinin bağımsızlığını göstermektedir. Ä°slam’a göre, bir insan olarak erkeÄŸe tanınan temel insan hakları kadına da tanınmıştır. Buna göre hayat hakkı, mülkiyet ve tasarruf hakkı, kanun önünde eÅŸitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, ÅŸeref ve onurun korunması, inanç ve düÅŸünce hürriyeti, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatının gizliliÄŸi ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında fark yoktur.

Ä°slam’ın ilk yıllarında kadının her zaman hayatın içinde olduÄŸu bilinmektedir. Kadınlar camiye gelirler, Peygamberimizin huzurunda oturur; belki bugün bile kadınların sormaya cesaret edemeyecekleri kendi özel durumlarıyla ilgili konuları hiç çekinmeden sorarlardı. Camide ibadetlerini yaparlar, Peygamberimizin konuÅŸmalarını dinlerlerdi.

Bu uygulama daha sonraki dönemlerde de devam etmiÅŸtir. Nitekim, Hz. Ömer bir hutbesinde kadınlara verilen mehirin yüksek oranlarda tutulduÄŸunu, bunun miktarının azaltılması gerektiÄŸini söylediÄŸinde, mescitte bulunan kadınlardan birinin ayaÄŸa kalkıp; “Allah’ın bize vermiÅŸ olduÄŸu hakkı sen bizden alamazsın. Çünkü bu, Kur’an’da bulunan bir hükümdür” diye itiraz ettiÄŸi, Hz. Ömer’in de bu itiraz karşısında “Allah’a ÅŸükürler olsun, benim halkımın arasında yanlışımı düzeltecek böyle kadınlar var” dediÄŸi tarihi kaynaklarda kayıtlıdır. DiÄŸer taraftan yine Hz. Ömer döneminde “Hisbe” denilen görevin, yani pazarlardaki düzen ve ahengi kontrol iÅŸlerinin bir nevi bugünkü anlamda “zabıta” hizmetlerinin kadına verildiÄŸi tarihî bir vakıadır.

Ä°slam tarihine ve Ä°slam ülkelerindeki uygulamaya bakıldığında, Peygamberimiz döneminde kadınlara tanınan hakların; geleneklerin din gibi algılanması ve kabul edilmesi gibi sebeplerin etkisiyle tedrici olarak azaldığı görülmektedir.

Bu anlayışın etkisiyle bazı ülkelerde kadın; cinsel obje olarak deÄŸerlendirilmiÅŸ, horlanmış ve toplumdan tecrit edilmiÅŸtir. Bu uygulama asırlarca dünyanın her yerinde farklı din mensupları tarafından da benimsenmiÅŸtir. Yakın zamanlara kadar, bazı istisnalar dışında erkeklerle kadınlar medenî ve siyasî haklarda eÅŸit deÄŸildi. Son yüzyıla kadar Batı toplumu kadın hakları konusunda kötü bir sınav vermiÅŸtir. Bugün kadın haklarının en fazla olduÄŸu ülkelerde bile 18, 19. asra kadar; kadının ruhu var mı, insan sayılır mı, sayılmaz mı tartışmalarının yapıldığı bir realitedir.

Ä°slami sohbet platformu olarak Netice itibariyle söylenecek ÅŸey ÅŸudur: Ä°slam Dini’ne göre insan insana eÅŸittir. Bu anlayışta kadın-erkek ayırımı kesinlikle söz konusu deÄŸildir.